P-shot tedavisi, halk arasında ”mutluluk aşısı ” veya ”penis gençleştirme aşısı ” olarak adlandırılmaktadır.
P-shot tedavisi, günümüzde tıbbi branşlarda kullanılan PRP (platelet Rich Plazma, trombositten zengin plazma) tedavisinin, ereksiyon bozukluğu (sertleşme bozukluğu) tedavisinde kullanılan şeklidir.
PRP tedavisi, cilt hastalıklarında , fizik tedavi, ortopedi branşlarında sık olarak kullanılmaktadır.
Trombositler kanın pıhtılaşması fonksiyonunda görev yapan hücrelerdir. PRP yöntemi ile ,vücut dışında trombositler yapay olarak aktive edilerek zengin şekilde elde edilip, tekrardan vücuda verilmektedir. Trombositler kan dolaşımında sürekli aktif halde değildir;bir travma ,kesi, yaralanma hallerinde o bölgede yoğunlaşarak, o alana gider. Trombositler kanamanın durdurulması, pıhtılaşmadaki görevinin yanında, doku iyileşmesinin sağlanması,onarımın yapılması ”rejenerasyon” dediğimiz işlemleri sağlamaktadır. Burada salgıladığı maddelerle yeni damar yollarının açılması, damarların genişlemesi “anjiogenezis” i de sağlamakta, doku büyüme yeniden oluşumunu gerçekleşmektedir.
Sertleşme Bozukluğu Tedavisinde P-Shot (PRP) Etkisi nasıl olmaktadır ?
Sertleşme sorunu olan hastalarda penis damarlarında bozulmalar sonucu; sertleşme(ereksiyon ) için yeterli kan akımı olmamakta,kavernöz cisim denilen penis içindeki süngerimsi alana yeterince kan dolmamakta ve kanın bu alanda kalmasını sağlayan damarsal yapı bozukluğundan sertleşme olmamakta yada devam edememektedir. PRP’nin sertleşme sorununda tedavi edici etkisi, penis sertleşmesi ile ilgili mekanizmanın düzeltilmesi sonucu olmaktadır. P-shot tedavisi ile yeni damar yolları açılmakta, damarların genişleyip vücuttan kan alması artmakta, damarsal dokularda gençleşme ve yenilenme sağlanmaktadır.
P-shot tedavisi (PRP) nasıl yapılmaktadır ?
Hastadan 20 cc kadar kendi kanından, venöz yoldan (kol damarından ) kan alınır. Alınan kan PRP için özel hazırlanmış tüplere(PRP kiti)konulur,tüpler santrifüj cihazına yerleştirilir. Santrifüj cihazında,PRP tüpleri 15 dakika olarak ,dakikada 4000 devirde döndürülerek, plazma ile hücresel kısım ayrıştırılır, arada kalan beyaz renkli trombositten zengin kısım ,5cc kadar plazma ile tamamlanır. Hastadan alınan PRP sıvısı, penisin her iyi yanındaki kavernöz cisim denilen sertleşmeyi sağlayan süngerimsi yapıdaki alana enjeksiyon olarak yapılmaktadır. Enjeksiyon işlemi öncesi, lidokain içeren lokal anestezi bir pomad kullanılarak 20 dk kadar bekletilip anestezi sağlanır. Yaklaşık tüm P-shot tedavisi uygulama süresi 30-40 dk civarındadır. P-shot enjeksiyonu sırasında, penis kökünden 1 saat kadar çok sıkılmayacak şekilde turnike uygulaması, etkilerin oluşumu açısından önemlidir.
P-shot tedavisi(PRP) kaç seans ve ne kadar aralıkla yapılmalıdır?
P-shot tedavisini 1 seans olarak haftada 1 kez uygulamayı tercih ediyoruz. 3 ve 6 ay arayla, yine 3 seans olarak tekrarlamakla daha etkin ve kalıcı tedavi sağlanmaktadır.
P-shot (PRP) tedavisinin avantajları ve dikkat edilmesi gereken noktalar nelerdir ?
Hastaya P-shot tedavisi öncesinde kan sulandırıcı ilaç (Aspirin, Coumadin, Varfarin, Plavix vs.) kullanımı olup olmadığı mutlaka sorulmalıdır. Bu tür ilaçlardan kullanıyorsa, P-shot tedavisinden 4 gün önce bu ilaçları kesmelidir. Bu konu hastayı takip eden hekime danışılmalıdır.
Diabetik yani şeker hastalarında açlık kan şekeri 130-140 civarında olması, HbA1C denilen 3 aylık kan şekeri sonucununda 7,5- 8 in üzerinde değerde olmaması, istenilen etkilerin oluşması açısından gereklidir.
Kalp ve periferik dolaşım bozukluğu ile ilgili hastalığı olanlarda ( koroner kalp hastalığı ,MI hikayesi ,inme ve felç hikayesi , arteriyel-venöz dolaşım bozukluğu, varis) yine hastayı takip ve tedavi eden hekimine danışılmalıdır.
Genital alanda, penis bölgesinde aktif enfeksiyonu, cilt enfeksiyonu,abseleşme, cilt lezyonları bulunan hastaların tedavilerinin bitmesi sonrasında, P-shot tedavisi yapılması uygundur.
P-shot tedavisinin avantajları olarak; hastanın günlük yaşamını etkilemiyor, günlük yaşamına hemen dönebilir. Uygulandığı gün bile cinsel ilişkiye girebilir, kısıtlama yoktur.Hastaya uygulama sırasında zorluk çıkaracak ağrılı, sorunlu,yan etkisi olan bir tedavi seçeneği değildir. Hastanın kendi kanı kullanıldığı için yan etki yapmaz,uygulama süresi kısadır. Hastanede uzun süre kalmak gerekmez.
P-shot tedavisinde tedavinin etkinliği 3 aydan sonra görülmektedir. Tekrar olarak yapılacak 3. ve 6 . ay sonraki seanslar tedavideki başarıyı arttırmaktadır. P-shot tedavisini ,bazı hekimler ESWT (penise şok tedavisi)kombine olarak uygulamaktadır;ancak son yapılan çalışmalarda tek başına P-shot tedavisi kombine tedavi kadar etkili olduğu görülmüştür.P-shot tedavisinin tekrarlayan seanslar olarak uygulanması başarıyı arttırmaktadır.
P-shot tedavisinde önemli olan, hekim tarafından değerlendirilmesi gereken bir konu da ,hasta seçimidir. P-shot tedavisi orta ve hafif derecede sertleşme bozukluğu olan hastalara uygulanabilecek ve tedavinin yüz güldürücü sonucu olabilecek bir tedavi seçeneğidir.İleri derecede sertleşme sorunu olan hastalar,özellikle PDE5 inhibitörleri(Sildenafil,Vardenafil,Tadalafil vs.) kullanımı ile sertleşme cevabı hiç oluşmuyorsa,bu hastaların P-shot tedavisinden başarı şansı düşüktür.
Kronik hastalık (regüle olamayan şeker yüksekliği ,arteriyel ve venöz dolaşım bozukluğu, kronik nörolojik hastalık ,ileri düzeyde obezite, ileri yaşlarda olma(65 yaş sonrası)P-shot tedavisinden başarı alınmayacak hastalardır.Bu grup hastalar ileri derecede sertleşme sorunu olan hastalar grubundadır ve bu hastalara penil implantlar(penil protez) daha geçerli ve başarılı tedavi sağlamaktadır.
P-shot (PRP) tedavisi başka hangi hastalıklarda kullanılmaktadır?
Peniste eğriliğe yol açan Peyronie hastalığında, fibrotik plakların oldugu bölgeye P-shot tedavisi yapılabilir. Buradaki plakların küçülmesi sağlanmakta ve cerrahi müdahaleye gerek duyulmamaktadır.
Penis büyültme amacı ile kök hücre tedavisi(SVF) yapılabileceği gibi P-shot tedavisi tercihide yapılabilmektedir. Ayrıca kronik sistit, interstisyel sistit, kronik prostatitte ,P-shot uygulaması ile başarılı tedavi sonuçları elde edilmiştir. Bu hastalıklarda ESWT (penise şok dalga tedavisi )ile kombine olarak uygulanması önerilir.
ERKEN BOŞALMA (PREMATÜR EJAKÜLASYON)
Erken boşalma ile ilgili birkaç değişik tanımlama yapılmaktadır. Bir tanımlamada, penisin sertleşmiş olarak vajinaya girişinden sonra boşalmaya kadar geçen süreyi göz önüne almakta ve 2-3 dakika içerisinde boşalma olması, erken boşalma olarak tanımlanmaktadır. Diğer tanımlama da ise ,cinsel birleşmelerin en az %50’sinde partnerin tatmininden önce boşalma meydana gelmesi şeklindedir. Günümüzde en çok kullanılan tanımlama ise, minimal cinsel uyarıyla penisin vajina içine girmesi öncesi veya hemen sonrasında,istenilen zamandan önce boşalma olması durumudur.
Erken boşalma erkeklerin %35’inde görülmekte ve erken cinsel fonksiyon bozuklukların en sık görülen şeklidir.
Erken boşalmada; hastanın değerlendirilmesi yapılırken, depresyon- anksiyete, penis cildi bölgesinin aşırı uyarılmasını sağlayan lezyonlar, prostat iltihabı, idrar kanalında enfeksiyon olması,omurgaya bası yapan travmalar gibi faktörler(herni) de araştırılmalıdır.
Erken boşalma, erken tatmin ve doyuma ulaşmasıyla ilgili alışkanlıktan kaynaklanmaktadır. Partneri olmadan yapılan çok fazla kendi kendine tatminler, partnerli cinsel ilişki olabileceği halde pornografik görsel yayınlardan yararlanarak boşalmaları gerçekleştirmek ve bunların sürekli olarak uygulaması da erken boşalmayı sağlayan, günümüzdeki önemli nedenler haline gelmiştir.
Erken boşalma sorunu olan hastalarımızı 3 aylık bir tedavi programına almaktayız. Ayda 1 kez tedavinin değerlendirilmesi ve sonuçları görmek için hastamızı çağırıyoruz.
3 ay sürecek olan ilaç tedavisinin yanında psikolojik ve davranışsal tedavileri öğreterek, uygulatarak sonuçlarını değerlendiriyoruz. Hastanın tatmin ve boşalmasını kontrol duygusunu geliştiriyor,bunun kalıcı olmasını sağlıyoruz.
Erken boşalma tedavisi yapacağımız hastalarımıza, ilk gelişten sonraki seanslarımızda eşi veya partneri ile gelmesini öneriyoruz. Tedavide eş veya partner yardımının olması önem taşımaktadır. Psikolojik, davranışsal tedavi şekilleri uygulanarak boşalmanın kontrolü,cinsel ilişkinin devamlılığı ve başarılı şekilde tatminin sağlaması amaçlanmaktadır.
Günümüzde,son yapılan uygulama “penise dolgu maddesi enjeksiyonu” ile penisin duyarlılığı ve hassasiyetinin azaltılması da önemli bir tedavi seçeneği haline gelmiştir. Bu metotta penisin baş kısmının bittiği alana çepeçevreolarak dolgu maddesi uygulanarak, duyarlılık ve hassasiyet uzun süreli olarak engellenebilmektedir.
Penise dolgu maddesi enjeksiyonunda “Hyalüronik asid “denilen ortopedi ve fizik tedavi branşlarının sık olarak kullanıldığı maddeden yararlanılmaktadır.Hyalüronik asid verilen penis alanında erken boşalmanın nedeni olan aşırı hassasiyeti ve uyarılmayı engelleyebilmektedir. Penisin baş kısmının bittiği alandan çepeçevre olarak 10 cc civarında Hyalüronik asid verilmektedir. Uygulama lokal anestezi yapılmaktadır,ağrılı ve sorunlu bir müdahale değildir.
Penise dolgu enjeksiyonun 3 ay süre ile 2 tekrar yapılması,erken boşalmanın tedavisinde çok iyi sonuçlar doğurmaktadır.
Sonuç olarak; kontrolsüz güç,güç değildir; Erken boşalma tedavi edilebilen bir cinsel fonksiyon bozukluğudur.
PENİL PROTEZ
Penil protez,sertleşme ile ilgili tedavilerin başarısız olduğu durumlarda, hastalara son seçenek olarak uygulanmaktadır.
Penil protez için en ideal hasta adayı;sexüel aktif yaşlarda olan ancak medikal tedavilerden fayda alamayan veya alamayacak olan, uzun süreli organik,fizyolojik sertleşme sorunu olan (impotans)hastalardır.
Penil protezler,peniste sertleşme durumunda içine kan dolan ve kavernoz cisim denilen alana , cerrahi olarak yerleştirilmektedir.
Penil protezler fonksiyonlarına göre; semirijid penil protezler(sabit,bükülebilir, çelik teller üzerine silikon silindir örtü ile kaplanmıştır, 2 parçadır.),inflatable penil protezler(2 veya 3 parçalı şişirilebilen,genişleyebilen protezlerdir. Bunlarda pompa, depo ve 2 adet silindir kısım bulunur. 3 parçalı protezlerde silindirler içerisinde dolaşan sıvıyı saklayan bir depoda bulunmaktadır. Depo kısmı kasık bölgesinde gövdeye ,pompa kısmı testisin torba alanına ,silindir parçalarda penis içinde kavernöz cisim alanlarına yerleştirilir. )
Penil protezin hastaya uygun olarak seçilmesi önemli bir kriterdir. Protezin çeşidinin rahat ve sorunsuz bir ameliyatla yerine uygulanabilmesinin yanında ,hastanın protezi kullanımındaki avantaj ve dezavantajlarının iyi değerlendirmesi gerekir. Şişirilebilen (3 parçalı) protezler kozmetik ve fizyolojık olarak en ideal protezler olmasına karşın, hastayla iletişimin sağlıklı olmadığı,elini kullanılması ile ilgili fonksiyonel bozukluğu olan hastalarda tercih edilmemelidir. Bu durumda bükülebilen 2 parçalı silikon protezler seçilmelidir.
Cerrahi öncesi hastaya protezinin cinsel ilişkiyi her zaman sağlayacak şekilde bir sertleşme olacağı söylenmeli ; istek, boşalma, tatmin açısından herhangi bir olumsuzluk yaşamayacağı anlatılmalıdır.
Penil protez ameliyatları, 1.5-2 saat süren ve 1 gün yatış gerektiren sekılde yapılmaktadır.
Penil protez ameliyatından sonra 1 ay kadar cinsel ilişkiye girilmemesi önerilir. Cerrahi girişim alanı penil protezin çeşidide değişebilmektedir,kesi alanı mümkün oldugu kadar penisten uzak alandan olmaktadır.
Penil protez uygulamalarında en önemli sorun, enfeksiyondur. Ameliyat sırasında ve sonrasında enfeksiyonla ile ilgili alınabilecek kontroller ve tedaviler mutlaka sıkı şekilde uygulanmalıdır.
Sonuç olarak ; penil protezler sertleşme zorluğu tedavisinde diğer tedavi yöntemlerinden faydalanamayan hastalar için alternatif tedavi olarak tek seçenektir.Penil protez seçiminde hastanın genel durumu iyi değerlendirilmeli,başka bir seçeneğinin olmadığı anlaşılmalıdır;tüm sonuçlar hakkında hastaya bilgide vermelidir.
PROSTAT BÜYÜMESİ HASTALIĞI
Prostat bezi, sadece erkekler bulunan bir organdır. 20-25 gr. ağırlığındadır. İdrar torbasının hemen altında bulunur, idrar kanalı prostat bölgesinin içinden geçerek başlar ve dışa açılana kadar devam eder,
Prostat büyümesi ne zaman görülür ve ne gibi şikayetler verir?
Prostat büyümesi hastalığı, 45-50 yaş civarı erkeklerde görülen bir hastalıktır. Prostat büyümesi sonucu idrar torbası çıkışı daralarak ,idrar yapmak zorlaşmakta,zorlanmalı, ıkıntılı,ağrılı bir şekilde idrar çıkışı olmaktadır. Daha sonra idrar tazyikinde azalma , kesik kesik idrar yapma, idrar yapmaya başlamadan önce bekleme, zorlanma, idrar yapıldıktan sonra tam boşaltamama hissi ,geceleri sık idrara çıkma ,tuvalete giderken idrar kaçırma gibi şikayetler görülmektedir.
Prostat büyümesi hastalığı teşhisi nasıl yapılıyor?
Üroloji uzmanı hekim tarafından şikayetlerinizle ilgili ayrıntılı sorgulama ve değerlendirme yapılır, bu sırada hastalığın hafif,orta yada şiddetli derecede olup olmadığı anlaşılır.
Teşhis için istenecek tetkikler;Tam idrar tahlili(TİT),kan testleri ( Total PSA , Serbest PSA,Hemogram;WBC ,CRP, Üre, Kreatinin,sedimentasyon), üriner sistem veya tüm batın ultrasonografi
Prostat büyümesi ile ilgili değerlendirme ve kontroller ne kadar aralıklarla yapılmalıdır?
Genellikle 6 ay yada yılda 1 kez yapılan değerlendirme yaptırmak yeterlidir. İlgili tetkik sonuçlarında PSA değeri (0-4)aralığında olmalıdır, 4 değerine yakın ve üzerinde olan sonuçlarda malignite(prostat kanseri)açısından multiparametrik prostat MRG tetkiki istenir.Bu tetkik sonucunda belirtilen PİRADS sınıflamasında 3 ve 3 den büyük değerde ,mutlaka prostat kanseri değerlendirilmesi için prostat biyopsi istenir.Prostat biyopsi,transrektal ultrasonografi eşliğinde 12-14 kadranı kapsayacak şekilde olmalıdır.
Tetkik sonuçlarındaki PSA değerinin yüksek olmasından herzaman prostat kanseri teşhis edilmez.PSA değerinin yüksek olması prostat kanseri dışında,prostatın ağırlığının büyük olması,prostat iltihabı nedeniylede olabilmektedir.
Her prostat büyümesi, prostat kanseri başlangıcı yada sonucu değildir.İlgili değerlendirmelerin yapılması ve gereken ek tetkiklerin istenmesi ,üroloji uzmanı hekiminiz tarafından yapılacak ve ayrıntılı bilgiler verilecektir.
Prostat büyümesi hastalığı tedavi seçenekleri nelerdir?
1) İlaç tedavisi : Prostat bölgesi ve idrar torbası boynunu gevşeten ve idrarın rahat yapılmasını sağlayan ve prostatın büyümesine engel olan ilaçlar vardır. (Alfuzosin,Tamsulosin,Silodosin,Dutasterid vs.)
2) Cerrahi tedavi : Genellikle 50-60 gr üzerindeki prostat büyümeleri cerrahi yöntemlerle tedavi edilmektedir. Kapalı ve açık prostat ameliyatları bulunmaktadır.
Günümüzde enfazla tercih edilen kapalı ameliyat (endoskopik ameliyat) yöntemi ; “plazmakinetik prostatektemi”dir.Açık operasyonlar sadece çok büyük prostat ağırlığı olan (100 gr ve üzeri) hastalarda tercih edilmektedir.
Sonuç olarak,Prostat büyümesi hastalığı tedavi edilebilmektedir. Yaşam kalitenizi arttırmak, daha mutlu olmak istiyorsanız gecikmeden ürolojı hekimine başvurunuz,çaresiz değilsiniz.
ERKEK İNFERTİLİTESİ (KISIRLIK, ÇOCUK YAPAMAMA)
1 yıl korunmasız cinsel ilişkiye rağmen çocuğunuz olmuyorsa,eşinizde hamilelik gerçekleşmemişse,erkekle ilgili hastalıkların araştırılması ve tedavisi için üroloji hekimine başvurmanız gereklidir. Aynı zamanlı olarak eşinizde kadın doğum hekimi tarafından değerlendirilmelidir.
Tetkikler;
Spermiyogram ; 3 gün(72 saat) cinsel ilişkiye girilmeden (cinsel perhiz) sperm tahlili verilir.Sperm tahlili hastane koşullarında verilmelidir; Dış ortam ısısı, ışık, fazla hareket edilmesi bile sonuçların yanlışlığına neden olabilir. Sperm tetkiklerinde;sperm hücresi sayısı,hareket (ileri ve yerinde hareketlilik) ,yapı (morfoloji)değerlendirmeleri yapılmaktadır.
Sperm tetkikinde sayı hareket ve yapı değerlerinde çok fazla düşük sonuçlar varsa infetilite merkezine yönlendirme yapılması gerekebilir. Yardımcı üreme teknikleri (aşılama, tüp bebek ) ile çocuk yapmanız sağlanabilmektedir.
Hormon profili (Tetkikleri) ; FSH,LH,Prolaktin,Total testosteron, Serbest testosteron(gonodal hormon profili)
Skrotal doppler ultrasonografi ; Testis bölgesindeki venlerin(kirli kanı taşıyan damar) damarların çaplarının ölçülmesi için yapılan ultrasonografik bir tetkiktir.” Varikosel” denilen testisin varis hastalığını araştırmak için yapılmaktadır.
Varikosel ;testislerin kirli kanını taşıyan damarların(venlerin)genişlemesidir. %80 sol tarafta tek olarak yada iki taraftada testiste görülebilir.Varikosel sonucu,spermde hareket ve yapıda ilk başta azalma daha sonrada varikoselin ilerlemesiyle sayıdada azalma olmaktadır.
Erişkin yaşlarda (20-25 yaş), adelösan yaş (yetişme çağı, 13-15 yaş) görülebilir.Varikosel ilerleyici bir hastalıktır. Özellikle çocuk yapamama nedeniyle üroloji hekimine başvurunuzda teşhis edilmişse ,gecikmeden ameliyat olmanız gerekmektedir. Varikosel hastalığının tek tedavisi cerrahidir,ilaç tedavisi yoktur.
Hastanemizde varikosel ameliyatı , mikrocerrahi tetkikle yapılabilmektedir.
Çocuk sahibi olamama kaderiniz değildir,yeterki kararınızı verip,uzman hekime başvurunuz.